Sounds of Lola: "İlk Melodiler"

Contemporary Art - 2017

Herkese merhaba,

Önceki yıllarda çok dikkat çekmeyen fakat son iki yılda ( bilhassa bu yıl) büyük ivme kazanan modern sanat fuarını hepimiz bir şekilde gördük. Kimimiz eserleri yerinde gördü, kimimiz ünlülerin soysal medya hesaplarından takip etti. Bende yerinde gören şanslı kişilerden biri olarak sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istedim. Çağdaş sanata bir türlü tam adapte olamamış biri olarak bu sergi benim bunu kırma yerim oldu diyebilirim. Modern ve Post-Modern sanat bana hep anlaşılmamalıyız. Anlaşılırsak sanat olmaz tarzı yaklaşımlar hissettirdiği için bir türlü tam anlamıyla ısınamamıştım.

Gözümüzün alıştığı geleneksel sanat motiflerinden bahsetmiyorum bile...

Neyse sergiye dönelim. Öncelikle bu sene aşırı kalabalıktı. Çok prestijli galerilerin bulunduğu fuara ünlülerimiz de akın akın gelip snap atınca bir çok insan soluğu Lütfi Kırdar da almıştı. Bir çok sanat eserinin yer aldığı fuarda bu sene en çok dikkatimi çeken şey, klasik sanat üzerine revize edilen pop-art ve modern sanat öğeleriydi. Zeus heykellerine yedirilen dondurmalar, klasik yunan figürlerine adapte edilen günümüz araç gereçleri bunların en somut örneğiydi. Fuar da en sevdiğim şey ise eserlerin genelinin ironik bir bakış açısı ile yapılmış olması oldu. Günümüz siyasi ve sosyal sorunlarını çok güzel yorumlayan müthiş eserler vardı. Onlardan biri Şükran Moral'in fuarın duvarına çivilediği vur-kaç kalbim isimli eserdi. Vur-kaç kalbim sanatçı tarafından yapılıp içine gerçek bir kalp koyularak duvara çivilendi. Sanatçının bu esere dair yaptığı açıklamayı da buraya ekleyeceğim.

Yine Büyük Adadaki fayton çeken atların koşulları vurgu yapılmak için tamamıyla tellerden oluşmuş bir at figürü, duvara monte edilmiş burnu kanayan çocuk heykeli, fil çeken çocuk ve ağzından teller çıkan kafa figürü beni çok etkiledi. Eserler yalnızca ironik olmamakla beraber estetik açısından da çok başarılıydı. Dijital art tablolara, fotoğrafmış hissiyatı veren aşırı gerçekçi yağlı boya tablolarına bayıldım. Alışılmışın çok dışında bir çok işin en güzel örneklerini görmüş olmak ve özümsemek mükemmel bir histi anlayacağınız. Normal sanat normlarını benimseyememiş bir çok insan bile fuarda olmaktan mutluydu. Sanırım insanların sanatla barışık olmamasının genel nedeni kaliteli eser görme yoksunluğundan kaynaklanıyor. Ama bu fuara olan katılım beni bu yönde umutlandırdı. Eskisi gibi sanat fuarına gideni damgalayalım mantığından ziyade bizde bakalım ne var burada bakış açısı oluşmuş. Sanatın muasır medeniyetler seviyesine çıkması için çok yeterli bir gelişim olmasa da en azından yerimizde saymadığımızı görmek güzel. 

Fuara dair fotoğrafları toplu olarak buraya, instagrama ve facebooka koyacağım oradan da benim ilgimi çeken eserlere bakabilirsiniz.

facebook için www.facebook.com/gizosphere

instagram için www.instagram.com/gizoshere