*CANAN*


Herkese Merhaba,
Biliyorsunuz ki Eylülde başlayan ve kasıma kadar uzayan bir sanat bereketliliği her sene - bu kadar olmasa da - başladı ve devam ediyor. Contemporary Art ve Bienal heyecanıma heyecan katan Arter'deki CANAN sergisi beni beklediğimden çok çok daha yüksek dozajlı ve derinden etkiledi. Benim sanatçı ile ilk buluşmam oldu kendisi. İncelediği ve işlediği konular , estetik anlayışı nedeniyle kendimi CANAN'a çok geç kalmış hissettim. Bir kere kadının toplumsal konumunu ve bireysel ilişkilerini öyle güzel bir biçimde ele alıyor ki kafada ışık yanmaması imkansız. Hadi kafanızda ışık yakmadı diyelim, CANAN'ın müthiş etkileyici estetik anlayışından hoşlanmamanız çok mümkün değil bence :) 

Sergi Arter'in 3 katına 3 anlamlı biçimde kurulmuş olup; birinci katı cennet, ikinci katı araf, üçüncü katı ise cehennem olarak tasvir edilmiş.

Sergi boyunca yazar kendi sesinden - ücretsiz sesli rehber ile - sergisinin hikayesini anlatıyor. Kaf dağının ardında sergisi  gerçeküstü yaratıkları, cinleri ve birçok mitolojik öğeyi bir araya getiriyor. Bu fantastik evrenin yayıldığı üç kattan ilki cennet ( giriş katı- kat 0) daha dünyevi bir zemini temsil ederken, kat 1 de bulunan Araf bir geçiş halini temsil ediyor. Arafın içinde hayata sıkışmışlığımız, yolumuzu bulma çabamız, duygularımızın dışa vurumu yer alıyor. Simurg, Gaia, Şahmeran efsanelerine tanıklık edeceğiniz bu kat içerik anlamında serginin en dolu katı. Cehennem ise tek bir odanın içine girdiğiniz korkularınızı temsil eden bir kat. En keyifli bulduğum eserlerin cennet katında , en dolu içeriğin araf katında olduğunu düşünsem de beni sergi boyunca en etkileyen şey CANAN'ın cehennemde söylediği şu sözdü: " Yetişkinlik korkularımı yenmek için, çocukluk korkularımla yüzleşmem gerekti. " Hepimize anlatılan cin, şeytan, karanlık, öcü hikayeleri burada CANAN tarafından dile getiriliyor. Canlı bir içsel tiyatro deneyimi sunan bu kat içinde en az eser olduğunu düşünsek de bana göre en anlamlı kattı. Çocukluk korkularımız şüphesiz ki yetişkinliğimize bir çok izle ve büyüyerek gelebiliyor. Oysa karanlıkta gelecek cinlerden korkuyorsak yalnızca ışığı açmamız yeterli olmaz mı ? Kişinin psikanaliz sürecinde evrimleşen tüm zihinsel olgular içerisinde korku maalesef pek pozitif yönde seyir göstermiyor. Ama sergi bana bunların yalnızca korku olduğunu ve başkalarının korkularıyla yüzleşmesine tanık olurken aslında kendiminkinden de kurtulduğumu gösterdi. İşte bu sanatın iyileştirici gücü değil de ne ? :)

CANAN sergisine dair fotoğrafları da kısa süre sonra instagram blogumda paylaşacağım. Umarım siz de gider ve en az benim kadar keyif alırsınız. Şimdilik,

Hoşçakalın...


instagram.com/gizosphere_



Yorumlar

Popüler Yayınlar